Bugün milliyet gazetesinde okuduğum haberin başlığı,bu kelimeyi her duyduğumda tüylerim diken diken oluyor.Bir bakıcı neden yaşlı ve bakıma muhtaç bir insanı döver?Yani bakın söylerken bile kelime anlamlarına dikkat edin biri bakıma muhtaç diğer ise bakıcı,galiba bu insan’a benzeyen şahsiyetler görevlerinin ne olduğunu unutuyorlar.Yoksa görevi o olduğu halde zorla yapıyorsa bu onun seçimlerindeki bir yanlıştır ve bunun bedeli o yaşlı insanlar çekmek zorunda değillerdir.Eğer sevmiyorsan bu işi yapmayacaksın.
Beyaz Melek filminde bu konunun üzerine hassasiyetle gidilmiş ve içler acısı olan bu durum gün yüzüne çıkarılmıştır.Ancak bu film kaç kişiye ulaşabilmiştir ? Yada kaç kişi iki hafta sonrasında izlediklerinden birşeyler hatırlıyordur ? işte bu tartışılır.
İyi veya kötü,sonucu her ne olursa olsun, bizi düşünerek fedakarlık gösteren büyüklerimize borcumuzu bu şekilde mi ödüyoruz ? Onları bakıcıların bakmaktan nefret ettikleri kabus evlerine göndererek mi ? Yada birgün onların durumuna düşeceğimizi hiç mi düşünmüyoruz ?
Türkiye’de bu durum hep göz ardı ediliyor.Ara ara televizyonlarda denk geliyoruz,bakıcı dehşeti,bakıcının yaşlı kadına dayağı vs. hemen televizyona kitlenip,şöyle bakıcı,böyle bakıcı diye ahkam kesiyoruz ve ardından kalan yaşantımıza devam ediyoruz.Hatta günü geliyor o ahkam kestiğimiz hasta bakıcının ellerine, çok sevdiklerimizi teslim ediyoruz.
Bu konuda yapılabilecekler bellidir.Öncelikle ufak mazaretler göstererek,saygı ve sevgi bekleyen büyüklerimizi kimsenin eline teslim etmemeliyiz.Onlar bize kalan miraslardır.Eğer maddi durum vb. şartlardan birinden ötürü bakamıyorsanız,onu kendinizin yaşabileceği bir yere yerleştiriniz.Eğer siz orada hayat sürdüremiyorsanız,onlar hiç sürdüremezler.
Umarım miraslarınıza daima sahip çıkarsınız…Görüşmek üzere…
Yorumlar
Çok doğru bir konuya değinmişsiniz.