Bildiğiniz gibi arkadaşlar bir önceki yazımda, Turkcell Teknoloji‘ye bir ziyarette bulunmak istediğimizden bahsetmiştim. Bu isteği zaten Turkcell‘e de mail attım. Hatta ne olur ne olmaz diye, Serdar hocamıza da rica ederek, onun tanıdığı bir kişiye de mail atmasını istedim. Hocamızda mail attı, fakat sonuç değişmedi. 2 hafta geçmesine rağmen hiç bir cevap alamadık. Turkcell gibi dev bir firmanın olumsuz olsa dahi maillere cevap vermesi gerektiğini düşünüyorum. Bizim sonuç almamız için illa ki faks ya da bizzat gidip mi başvurmamız gerekiyor? O halde nerede kaldı teknoloji?

Turkcell her hangi bir şekilde üniveristeye reklam için gelirse, ilk söyleyeceğim şey maillere cevap vermeleri gerektiğidir. Bu arada ziyaretimizde Turkcell‘in bize geri dönüş yapmaması sebebiyle, ikinci döneme ertelenmiş oldu. Sağlık olsun, umarım ikinci dönem daha verimli başka gezilerde düzenleyebiliriz. Görüşmek üzere…

Bugün minibüs ile giderken, aslında Edirne‘ye ait ne çok özelliğin olduğunu fark ettim.Burada öğrenciyken, ne kadar farklı bir hayat sürdürdüğümüz…Bir facebook grubu açmaya karar verdim.Böylece diğer arkadaşlarında Edirne‘de öğrenci olmanın nasıl bir duygu olduğunu paylaşmasını istedim.Altta tamamı bana ait olan bazı özellikler bulunuyor.Umarım beğenirsiniz.

Edirne’de öğrenci olmak;

• İlla bir heykelle fotoğraf çektirmektir,

• Edirne’ye her gelen misafire Selimiye’yi gezdirmektir,

• Kalorifer yandığı halde evde kalın giyinmektir,

• “Migros, Baca, Trafo’da inecek var mı?” sorusuna cevap vermeyip, durağa gelindiğinde ise inerek muavini kıl etmektir,

• Gece yarısı acıkıldığında Zübeyde Hanıma gidip köfte yemektir,

• Yazları bisiklet kiralayıp, saatlerce gezmektir,

• Bahar şenliklerinde hayal kırıklığına uğramaktır,

• Sıfır eşya pahalı olur diyerek, İstanbul Caddesinde ki ikinci elcilerden kazıklanmaktır,

Uzaktan eğitim kişilerin belli şartlar yüzünden okuyamamasını engellemek adına geliştirilmiş,alternatif bir platformdur.Burada öğrenciler online olarak dersleri takip eder,notlarına çalış,vize ve finallere girerek sınavlarını verirler.Uzaktan eğitimin fiyatları,özel üniversite fiyatlarının hemen hemen yarısıdır.Ancak maliyetler göz önüne alındığında uzaktan eğitim genel anlamıyla üniversiteler için masrafsızdır.Bu nedenle hemen hemen her üniversite uzaktan eğitim sistemini kurmuştur.

Biraz daha detaya inersek,bu tarz eğitim veren kurumların hemen hepsinde ön lisans ve yüksek lisansın YÖK denkliği vardır.(Sanırım YÖK‘ün gözünde iki yıllık eğitimin fazla bir önemi yok)Lisansa gelince işer biraz çetrefilleşir çünkü burada YÖK devam zorunluluğu olmadan 4 yıllık lisans diploması vermek istemiyor.Zaten daha düne kadar Lisans diploması veren uzaktan eğitim sistemi bulunmuyordur.Bir tanesi hariç o da Ahmet Yesevi Üniversitesi,Kazakistan‘nın Türkmenistan şehrinde kurulu bulan Türk üniversitesi 1992 yıllında Süleyman Demirel‘in aracılığ ile devletimiz tarafından inşa edilmiştir.Uzaktan eğitim vermeye başladığı günden beri Lisans diplomasıda veren üniversite geçen yıla kadar öss puansız kayıt alıyordu.Ancak YÖK tarafından denkliği yoktu.Bu yıl YÖK ile yapılan görüşmeler ve Sakarya Üniversitesi‘nin bu yönde çalışan bir siteminin olması sonucu,öss puanı şartıyla lisans denkliğide getirildi.Puan olarak normal Bilgisayar Mühendisliklerinin altında bulunup fiyat olarakta yıllık yaklaşık 4 bin ytl civarındadır.Ön lisansta da yine öss puanı ve Yüksek Lisans’ta ALES puanı gerekmektedir.Ancak lisans konusunda unutulmaması gereken koşulların iyi araştırılmasıdır.Çünkü Sakarya Üniversitesi örgün eğitimde verdiği diploma ile eş değer olan Bİlgisayar Mühendisliği diplomasını vermek için 2-3 arası okulda bulunmayı şart koşmaktadır.Tabi bu durumda tam olarak uzaktan eğitimden ziyade yarı uzaktan eğitim diyebiliriz.Yukarıda verdiğim 4 bin ytl rakam,okula devam zorunluluğu bulunmadan öncedir.Şuan fiyatların ne yönde olacağı konusunda bilgim bulunmamaktadır.Bunu okulların sitesindeki telefonları arayarak öğrenebilirsiniz.Yüksek Lisans fiyatları ise gerçekten tuzlu sayılabilir.Hemen hemen her üniversitede bulunan uzaktan yüksek lisans yaklaşık olarak 6 bin ytl den başlamaktadır.

Balıkesir Burhaniye‘den,İstanbul‘a gitmek için tercih ettiğimiz Kamil Koç,genelde olduğu gibi yine vasatı geçemedi.Muavinlerinden,mola yerlerine kadar kötüydü.Öyle ki otobüste yaşanan gerginlikler,muavinin yolcuları ısrarla takmaması,yok yere yaşanan gerginler vs vs. Kamil Koç‘u tercih ettiğim için tam anlamıyla pişman oldum diyebilirim.Edirne yolculuklarında olduğu gibi yine Ulusoy‘u tercih etmeyi düşündüm fakat onun da sefer sayısının çok az olması nedeniyle bu firmayı tercih etmek zorunda kaldım.

Otobüste televizyon yüzünden yaşanan olaylar,Arka Sokaklar adlı dizide şiddet sahnelerinin çıkmasıyla başladı.Bunun üzerine otobüsteki bir kaç kişi çocuklar olduğu gerekçesiyle televizyonun sesinin kapatılmasını istedi.Buna sinirlenen muavin sesi kapattı.Tam sorun giderilmiş gibi gözükürken,bu sefer haberler başladı halde ve müşteriler televizyonun sesinin açılmasını istediği halde televizyonun sesi açılmadı.Muavin ise bu durum gayet normal bir durummuş gibi ciddiyetten uzak senli benli cevaplar vererek tartışmaya devam etti.İşin komiği ise bu polimiğe sinirlenen muavin televizyonu kapattı.

Burada suç muavininmiş gibi gözükebilir ancak asıl suç muavinlerini eğitmeyen, Kamil Koç‘undur.Siz eğer müşteri ile “senli benli” konuşmayacaksın bile demekten acizseniz yarın bir gün,muavin yolcuyu döverse şaşırmayın.Otobüsteki yaklaşık 40 yolcunun gözündeki Kamil Koç imajı tamamen silindi.

Kamil Koç‘un gururlanarak ve bir hizmetmiş gibi yapıştırdığı internet hizmeti ise tam bir rezalet.Muavine sorduğunuzda zaten bilgi almanız mümkün değil ve bağlanmaya çalıştığınızda sürekli “Sınırlı bağlantı veya bağlantı yok” hatası alıyorsunuz.Bu durumu söylediğinizde ise karşınızda bilen muhattap bulamıyorsunuz.

Bu derece kötü geçen yolculuğun servis kısmında da eminim bizi türlü zorluklar bekliyor.Umarım biran önce eve varmış ve bu yolculuğu unutmuş oluruz.Darısı şuan Kamil Koç otobüslerinde kötü hizmet alan diğer yolcuların başına…