Günaydın yeni gün!

Bugün diğer günlerden farklı olarak 04:45’de kalktım. Evet, cumartesi günü 04:45’de kalkmak kulağa biraz garip gelebilir ama şu an gayet zindeyim. Aslında bir haftadır, erken kalkmanın pratiklerini yapıyordum ve insan vücudunun ne kadar yetenekli olduğu beni her seferinde hayrete düşürüyordu. Geceleri yatmadan önce, saati 6’ya kuruyordum ama aklımdan 5’de kalkmak varsa; o gün hiç alarm kurmadan 5 de uyanabiliyordum. Bu da biyolojik saatimizin ne kadar dakik çalıştığının bir göstergesi… Bundan sonra hedefim uyuyarak zamanı boşa harcamak yerine, bu saatlerde kalkıp, günü dolu dolu yaşamak olacak.

Ortalama olarak 5’de kalktığımızı düşünürsek, işe gitmeden önce yaklaşık olarak 3 saat kalıyor. Düşünün her gün size kalmış 3 saatte neler yapabilirsiniz? Ya da işten eve döndükten sonra size 3 saatin bile kalmadığının farkında mısınız?

Peki erken kalkıp neler yapılabilir?

  • Güne sporla başlamak harika olabilir, (Bunun için yakın spor salonlarını araştırıyorum)
  • 30 dakika kitap okumak,
  • Yeni dil öğrenmek,
  • Yeni hobiler edinmek,
  • Kaliteli belgeseller izlemek,
  • Blog yazmak 🙂

Daha bu liste uzayıp gider. Tabi ki erken kalkmak gerçekten kolay bir durum değil. Uykunun insanoğlu üzerinde tarif edilmesi güç bir etkisi var. İlk uyandığınızda hemen 1 saat daha uyumalıyım diyebilirsiniz. İşte bu tuzağa düşerseniz, o 1 saatin sonunda kalkmak daha da zor olacaktır.

Şimdilik blog için bu kadar vakit ayırmak yeterli, dileyenler şuradan; Julian Treasure’ın, “Nasıl konuşalım ki insanlar bizi dinlesin” adlı tedx konuşmasını izleyebilirler. İyi seyirler.

Benzer Yazılar

Henüz yorum yapılmamış

Yorum Yazın

Su elementleri kullanabilirsiniz : <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

Arama
RSS
Beni yukari isinla