Ülkemizde her geçen gün daha da popüler hale gelen CIA – Caller Identification APP, çok basit bir mantık üzerine kurulu… Hiç bir bilinmeyen numara servisini kullanmıyor. Sadece Number Sharing Club adını verdiği ve telefonunuza ilk kurduğunuzda size sorulan soruyu onaylamanız durumunda, tüm telefon rehberinizi, adları ile birlikte kendi veritabanına kaydediyor. Böylece her yeni üyede, yüzlerce yeni telefon numarası eklenmiş oluyor. Daha sonra arkaplan kodları ile bir numara ait en çok hangi ad kullanılmışsa, onu ekranda gösteriyor.

Siz de istemeseniz bile, bu veritabanına kayıt olmuş olabilirsiniz. Kontrol etmek için http://www.cia-app.com/delist-turkey adresinden başvuruda bulunabilirsiniz. ABD yasaları gereği, telefonunuz silinecektir.

Peki bu yazılım ne kadar güvenli? Gördüğünüz gibi uygulamayı yüklemek için, telefonunuzdan tüm izinleri vermiş oluyorsunuz. Buna farklı bir numaraya mesaj atmak ya da aramakta dahil. Ancak programın çok pooüler olduğunu düşünülürse ve varolan müşterilerini bu şekilde kaybetmek istemeyeceğini düşünürsek, bu tarz bir girişimde bulunması zor bir ihtimal gibi gözüküyor. Bunun yerine girilen ismin numarasını gösterme kısmı, ücretli olarak temin edilebiliyor.

Bugün yazmaya başladığım staj defterinin meğer ne kadar çok aranan bir varlık olduğunu fark ettim. Öyle ki sitelerde bu defteri yazdırmak isteyenlerden tutun da, yüzlerce istek yapan kişilere varana kadar bir çok kişi, staj defteri arıyor. Stajımı datateknik‘te C#, Asp.Net ve MS SQL dilleri üzerine proje geliştirerek yaptım.

Peki bu arayanları ben nasıl fark ettim? Bana örnek olması açısından varsa bir iki tane örnek staj defteri indireyim demiştim. Ancak bu işin öyle sanıldığı kadar basit olmadığını fark ettim. Çünkü ücretsiz indirilen staj defteleri, internetten alınmış tanımlarla dolu ve kalitesiz. Her neyse artık örnek olmadan, kendi kendime yazmaya karar verdim. Toplam 20 iş günü staj defteri yazacağım. Aramalarda gördüğüm kadarıyla insanlar 60 iş günü filan arıyor. Onların işi daha zor. Şuan 20 iş gününü nasıl yazacağımı düşünürken, 60 iş günü yazmak gerçekten zor. Hepinize kolay gelsin,umarım istediğiniz gibi bir staj dönemi geçer.

Arkadaşlar, bulunamayan yazılım staj defterini 20 TL karşılığı isteyenlerle gönderiyorum. Defter tamamen özgündür, Bilgisayar Mühendisliğinde 20 iş günü olarak kabul görmüş olup, toplam 44 sayfadan oluşmaktadır. Bu 44 sayfada;

–Programın kodları,

-Konu anlatması açısından hazırlanmış grafikler,

-Şekil çalışmaları,

-Detaylı anlatım,

-Detaylı program açıklamaları,

-Düzgün Türkçe,

-Ekran çıktıları

ile hazırlanmıştır. Özgündür.

Deftere sahip olmak için önce hangi Üniversite ve bölümde okuduğunuzu mail atın. Eğer defter daha önce o Üniversite’ye satılmamışsa, siz satın alabilirsiniz. Maillerinizi ilhanbahar (et) hotmail.com adresine mail atınız. Üniversiteden ilk alacak kişi sizseniz, banka bilgilerinin yer aldığı bir cevap maili atacağım. Eft ya da havale işlemini gerçekleştirdiğiniz  an, defter size mail yoluyla ulaştıracağım. Defteri şimdiye kadar en geç 1 saat içersinde teslim etmiş bulunmaktayım.

2. Yazılım üzerine staj defteri satışa çıkmıştır. Şuan için hiç kimseye satılmamıştır. Her üniversiteden ilk alan arkadaş hariç aynı Üniversite’ye başka satış yapılmayacaktır. Diğer defterin detaylarını şuradan inceleyebilirsiniz.

Ayrıca öğrenciler için kampanya iki defter birden;

1.Yazılım Staj Defteri + 2. Yazılım Staj Defteri = 40 TL

1.Defterden örnek görüntüler;

http://www.ilhanbahar.com/images/1.jpg

http://www.ilhanbahar.com/images/3.jpg

http://www.ilhanbahar.com/images/4.jpg

http://www.ilhanbahar.com/images/5.jpg

http://www.ilhanbahar.com/images/6.jpg

http://www.ilhanbahar.com/images/7.jpg

http://www.ilhanbahar.com/images/8.jpg

Bu aralar benim de en çok üzerinde durduğum konu, uyku süresi nasıl kısaltılabilir? Nasıl kendimize daha çok vakit ayırarak, ufakta olsa bir fark yaratabiliriz. Kendi adıma söylemem gerekirse, çalışmaya başladıktan sonra, işten eve geliyorum. Yemek, gazete ve haberler, bazen biraz kitap okuduktan sonra o gün bitmiş oluyor. Yarın kalktığımızda ise yine işe dönmüş oluyoruz. Kezâ haftasonları da, tek nefes aldığımız yer olarak çok hızlı geçiyor.

Peki nasıl kendimize daha fazla vakit ayırabiliriz? Nasıl kendimizi daha fazla geliştirebiliriz? İşte bunun tek yolu, diğer canlıların yaptığı gibi az uyumaktan geçiyor. Bize öğretilmiş olan; az uyursan hasta olursun, yorgun olursun gibi bilime ve mantığa dayanmayan bu sav yüzünden hepimiz saatlerce uyuyoruz. Zaten kısa olan ömrümüzün 1/3 uyararak geçirmek çokta mantıklı bir hareket değil. Kaldı ki neredeyse insan hariç tüm canlılar güneşin doğuşundan biraz önce kalkıyor. Peki biz neden uyuyoruz?

İnsanlar olarak ortaya çıkardığımız saat nedense, 7-8’den önce kalkmanın sanki çok erken uyanmakmış gibi olduğunu bizim zihnimize kazımış durumda, hal böyle olunca, erken uyansak bile psikolojimiz bizi engelleyip, öğrenilmiş alışkanlık olarak uyumaya devam ediyoruz. Birçok insan günün en az 8-10 saatini uyararak geçiriyor, bu da demek oluyor ki, bize sadece 14 saat kalıyor. Bunun 9 saati mesai süresi ve 1 saat yemek molası ile birlikte 10 saati iş yerinde, birçok kişinin 2 saatide yolda geçtiği için geriye sadece 2 saat kalıyor. Bununda içinden ihtiyaç molalarını çıkarmanız durumunda, size ait en ufak bir zaman kalmıyor.

Vucudun dinlendiği, melotonin hormonun salgılandığı saat aralığı ise 12-4 arasıdır. Bu demek oluyor ki; biz bu saatler arasında mutlaka uyumalıyız. Peki bu yeterli olur mu? 4 saat bir çok kişi için yeterli olabilir ancak bünyesi zayıf kişilerde dikkat dağınıklığı, halsizlik gibi durumlar ortaya çıkabilir. Peki o halde ne yapmalıyız? Kademeli olarak deneyerek, bizim için ideal uyku süresini keşfetmeliyiz. Bunu nasıl yaparız? Normalde 8 saat uyudunuzu varsayarak anlatıyorum.

1. İlk hafta 7,5 saat uyumalısınız,
2. İkinci hafta 7 saat uyumalısınız,
3. Üçüncü hafta 6,5 saat uyumalısınız,
4. Dördüncü hafta ve sonrası artık 15’er dakikalık periyotlar halinde düşmeye devam edebilirsiniz.

Soru: Merhabalar, özgeçmişimde 1 senelik bir boşluk var o da üniversiteye tekrardan hazırlandığım sene, bu çok büyük bir problem olur mu sizce? Rahatsız ediyorum kusura bakmayın ama bu soruları danışmanlık şirketim bile doğru düzgün yanıtlamıyor.

Cevap: Öncellikle malesef danışmanlık şirketlerinde çok fazla çalışan sirkülasyonu olduğu için tecrübe aktarımı sürekli sıfırdan başlıyor. Bu da yurtdışına gitmeyi planlayan kişileri zor durumda bırakıyor. Aslında bu bizim çıkışımızda da böyle olmuştu. Hatta bize yardımcı olan arkadaş, bizim başvuru sürecimizin ortasında, görevinden istifa etmişti. Herkes elinden geldiğince tecrübelerini internette paylaşırsa, bu tarz sıkıntıların asgari düzeye ineceğini düşünüyorum.