Ben de oturabilir miyim ayı bey?

Hayatınızda illa ki karşılaşmışızdır, rahmetli Barış Manço‘nun dillere pelesenk olan “AYI” şarkısında bahsettiği kişilerden… Hani 40 okul da bitirse, ömrü boyunca kitapta okusa fayda vermeyecek kişiler vardır. İşte onların otobüslerdeki hallederinden bahsetmek istiyorum.

Siz gayet normal bir vatandaş olarak otobüste yerinize doğru yönelirsiniz, muhtemelen iki kişilik bir koltukta oturmak zorunda kalacağınızdan, yanınızda malum şahıs ya direk belirir ya da çok değil bir iki durak sonra oturacaktır. Otobüslerdeki koltuklarda bir orta çizgi vardır. Yani her kişiye düşen kısmı gösteren basit bir çizgi, hatta bazılarında direk koltuğun şekli tekli koltuk tipidir. Buraya kadar her şey normal, iş buradan sonra değişiyor.

Yerinize geçtiğinizde garip şekilde, kendinizi kısıtlanmış hissederseniz. Çünkü yanınızdaki AYI arkadaş; bacağıyla, koluyla ya da omzuyla sizin alanınıza tecavüz halindedir. Bazıları kaderine razı gelerek, karşı koymaz. Böylece arkadaşın istediği olur, iki kişilik koltukta sanki diğer kişi hiç yokmuşçasına bacaklarını iki tarafa açıp “eşşek” gibi yayılır. Bir de benim gibi bu duruma çok kıl olanlar vardır. Genellikle iki seçenek kalır. İlk seçenek, sert bir ses tonu ile “bacağını toplar mısın?” ya da bunu söylesen bile anlamayacak kapasiteye sahip bir kimse için diğer yolu seçersin. İşte bu diğer yol biraz zahmetli ve sabır isteyen bir yoldur. Anlatmamız gerekirse, AYI arkadaşa, onun anlayacağı dilden bir yanıt verilir. Yani bacağını açıyorsa, siz de açıp onun bacağına dayarsınız. Ya da omzu size yükleniyorsa, siz de ona yüklenmeye başlarsınız. Bir zaman sonra iki tarafta karşı tarafın çekileceğini ümit ederek rahat edemez. En sonunda bir taraf pes eder ve bacaklarını toplar. İşte bendeniz genelde pes etmeyen taraf modunda oluyorum. Sebebi ise çok basit, kimse kimseyi salak yerine koyamaz.

Kıroluk ve Magandalık üzerine…

Bugün hepimize tanıdık gelen “o” kişilerden bahsedicem.Onlar malesef içimizde yaşayan kıro ve magandagiller…Bu yazıyı yazmamda ki amaç artık gözle görülür bir problemin beni rahatsız etmesidir.Oda bu şahışların bizi her ortamda isteyenmeyen bir duruma sokmasıdır.Biziden kastım “erkekler”,kıro ve maganda diye tabir ettiğim insanlar da genel ağırlık olarak erkeklerden oluştuğu için toplumda artık bir erkeklerden gına gelme durumu meydana geldi.

Bu garip insan türü özellikle ülkemize has,buldukları her yerde kendini rezil etmeyi adet edinmiş olup,başkalarının ne düşündüğü umurlarında olmayan insan tipleridir.Sokaklar da kusarcasına tükürenler,orasını burasını garip şekilde düzeltenler,pis kokanlar,olmayacak haraketler bulunanlar işte bunlar hepsi onlar…

Bu kişiler de karşı cinse karşı inanılmaz bir ilgi vardır.Öyle ki müsade etseniz,bir oturuşa hepsini yer kalkarlar.Bayanlara aç gibi baktıkları için,onlarda klişe sözü söylerler “bu erkekler işte hepsi böyle”,o bayanlara bunları düşünürken siz çıkıp diyemezsiniz ki ne alaka,her kişi farklıdır.Bir erkek kötü diye genele dönük bir yargıya varılamaz.Mecburen siz de o gruba dahil olursunuz.

Son zamanlar da malesef internette kullanabildikleri için sizi tanımayan tüm kızlar size kıro gözüyle bakmaya başlar.Çünkü bir kıza ortalama 1000 erkek düşmektedir.Bunun nasıl olduğunu hala anlamış değilim,dünya nufusunun %55 bayan olmasına rağmen,kız başına düşen erkek sayısı azalmayıp,gün geçtikçe artmaktadır.Çünkü magandagilde bir aç gözlülük vardır.Bulduğu her kıza asılmak,beraber olmak ister.Peki bunun sonucunda ne olur?Yüzüne bile bakmayacağınız bir kız size büyük artislikler yapabilir.Çünkü artık o gazı almıştır bir kere…Peşinde en az 1000 tane erkek vardır.Ve ne yazık ki doğrudur…

Arama
RSS
Beni yukari isinla