Güzellik kalıcı mıdır?

Bugün,bir arkadaşımla sohbet esnasında geçmişti bu konu ve biraz irdelemeye karar verdim.Konu başlıktan tam olarak anlaşılabileceği gibi, güzellik ve onun hayatımızda ne kadar yer aldığı olacaktır.Peki sizin aklınıza güzellik denilence ne gelmektedir?Görünüş,huy,yapı,karakter…Daha sayamayacağımız bir çok kavram mı?Hayır,sadece dış güzellik gelir.Çünkü “güzel huylu” hitabından çok “güzel kız”,“yakışıklı erkek” vb. tanımlamalar kullanılmaktadır.İnsanoğlu iltifat etme acizi olduğu için en fazla görüntü olarak güzel olan için bu tarz tanımlamalarda bulunabiliyor.

Adını anmak güzeldi,
dost ağızlarda sana dair cümlelerin
ıslatılması…
Adını anmak…
Yüksek sesle, kimsesiz gecelerin düşsel
avuntularına sırt çevirip senden söz açmak…
Biraz gülünç, biraz sitemkar…
güzeldi…
Adının Türkçedeki yankısı özeldi…

Seninle yoğurt yemek, kendi Kanlıcanlı,
Sülalesi Kandilli yoğurtçunun mekanında…
Denize amors durup, yüzüne
cepheden bakmak güneşli bir mavilikte….
güzeldi..

İpe sapa konuşlanmaz bahanelerle elini tutmak,
yüzünde
Yüzyıllık bir hasreti gidermek güzeldi…

Güzeldi’li geçmiş zamanları düşünüyorum
şimdi…
Cümlelerimiz öznesiz…Umursayan yok,
Kanlıca’daki yoğurdu…

ve eşikteki öpücük, tarih bilinci olmayan bir
aşkın mührüdür artık…

Yılmaz Erdoğan

Aşk aslında hangi güzellikten etkilenirdi?Örneğin üstte eklediğim şiir yarin,hangi güzelliğinden bahsetmektedir?Dıştan görünen midir?Yoksa yarin insani güzelliğimidir.Tabi ki son verilen yanıttır.Üstte demiştim ya insanoğlu iltifat edemez,etse bile sadece dış görünüşüne yorum yapar.Bu durum aşıklar için geçerli değildir.Aşık bir insan karşı tarafın tek özelliğini

Başkalarının yorumlarının sizin için önemi var mı?

Hayatımızda karşımıza çok farklı kişiler çıkar.Bu kişiler kendilerini bir “guru” olarak görür ve size akıl vermeye kalkarlar.Oysa onların sizden her hangi bir fazlası yoktur.Hatta belki kontrol etseniz sizin kadar kafası bile çalışmıyordur.Ancak bir şekilde onlar bu “guru” rolünü üstlenmişlerdir.Sizin olmak istediğiniz,yapmak istediğiniz bir olay karşısında o kişiler “hayır olmaz” dediklerinde,sanki onların yorumları her zaman doğru olmak zorundaymış gibi kabul görür,çevredeki diğer insanlar bu durumu kabullenir ve sorgulamazlar.

Bu durum karşısında nasıl davranacağınız çok büyük önem taşır.Ya başkalarının sizin hayatınıza müdahale etmesine izin verir ve onların verdikleri kabul edersiniz.Yada onların kötü düşüncelerinden etkilenmeyip,kendi bildiğiniz yolda emin adımlarla ilerlersiniz.Bu durum sadece sizin başınıza gelir diye düşünmeyin.Aynı durum tüm insanlığı kaplamış durumda,hemen örnekler verelim;

Ozan Güven,şaşı olduğu için konservatuara alınmaz.Ancak şuan usta bir oyuncu…

Zeynep Casalini için “senden şarkıcı olmaz” diyen Hakan Peker,10 yıl sonra kendi eliyle,en iyi çıkış yapan şarkıcı ödülünü vermek zorunda kalır.

Ferhan Şensoy ile birlikte 20 kişilik bir grup,Yılmaz Erdoğan‘a senden tiyatrocu olmaz demiştir.Yılmaz Erdoğan şuan oyunculuğunun yanı sıra büyük bir tiyatro sahibidir.Ayrıca yine “sen bir kompozisyon bile yazamazsın” diyen edebiyat hocasına inat,Yılmaz Erdoğan yüzlerce dizi bölümü,film,kitap vb. eser vermiştir.

Albert Einstein için hocaları “gerizekalı” diyerek diğer öğrencilerden ayırmak istemişlerdir,oysa o ilerde tüm fizik kurallarını altüst edecek bir zekaya sahiptir.

Bu saçma görüşler geçmişte olduğu gibi,gelecekte de malesef olacaktır.Siz bir şey yapmak istediğinizde iştahlı gözlerle sizi terslemek,umudunuzu kırmak için bekleyen kişiler olacaktır.Ancak sizin üstünüze düşen vazife kendi doğrularınız doğrultusunda ilerlemek ve başkalarının yorumlarını çok dikkate almadan kendi bildikleriniz doğrultusunda ilerlemenizdir.Bu size hata yaptırabilir ancak en azından bu sizin hatanız olur,başkasının değil.

Burada bahsettiğimiz amerikayı yeniden keşfet değildir.Başkalarının sizin önünüze engel olacak şekilde yaptığı eleştirileri atlayıp geçmektir.Harici yapılan olumlu eleştirileri dinlemeli bunlardan gerekli dersleri çıkararak yolunuza devam etmelisiniz.Siz eğer kendinizi bir oyuncu olarak hayal ediyorsanız bu hayalinizi kovalayın,eminim başarılı olacaksınızdır.Ancak sırf aileniz istedi diye oyuncu yerine mühendis olmayı tercih ederseniz.Tüm yaşantınızı bir hapishane hayatına çevirirsiniz.Özgür dünyada esaret yaşamak hiç bir insanın hayali değildir.

Arama
RSS
Beni yukari isinla