Ben de oturabilir miyim ayı bey?

Hayatınızda illa ki karşılaşmışızdır, rahmetli Barış Manço‘nun dillere pelesenk olan “AYI” şarkısında bahsettiği kişilerden… Hani 40 okul da bitirse, ömrü boyunca kitapta okusa fayda vermeyecek kişiler vardır. İşte onların otobüslerdeki hallederinden bahsetmek istiyorum.

Siz gayet normal bir vatandaş olarak otobüste yerinize doğru yönelirsiniz, muhtemelen iki kişilik bir koltukta oturmak zorunda kalacağınızdan, yanınızda malum şahıs ya direk belirir ya da çok değil bir iki durak sonra oturacaktır. Otobüslerdeki koltuklarda bir orta çizgi vardır. Yani her kişiye düşen kısmı gösteren basit bir çizgi, hatta bazılarında direk koltuğun şekli tekli koltuk tipidir. Buraya kadar her şey normal, iş buradan sonra değişiyor.

Yerinize geçtiğinizde garip şekilde, kendinizi kısıtlanmış hissederseniz. Çünkü yanınızdaki AYI arkadaş; bacağıyla, koluyla ya da omzuyla sizin alanınıza tecavüz halindedir. Bazıları kaderine razı gelerek, karşı koymaz. Böylece arkadaşın istediği olur, iki kişilik koltukta sanki diğer kişi hiç yokmuşçasına bacaklarını iki tarafa açıp “eşşek” gibi yayılır. Bir de benim gibi bu duruma çok kıl olanlar vardır. Genellikle iki seçenek kalır. İlk seçenek, sert bir ses tonu ile “bacağını toplar mısın?” ya da bunu söylesen bile anlamayacak kapasiteye sahip bir kimse için diğer yolu seçersin. İşte bu diğer yol biraz zahmetli ve sabır isteyen bir yoldur. Anlatmamız gerekirse, AYI arkadaşa, onun anlayacağı dilden bir yanıt verilir. Yani bacağını açıyorsa, siz de açıp onun bacağına dayarsınız. Ya da omzu size yükleniyorsa, siz de ona yüklenmeye başlarsınız. Bir zaman sonra iki tarafta karşı tarafın çekileceğini ümit ederek rahat edemez. En sonunda bir taraf pes eder ve bacaklarını toplar. İşte bendeniz genelde pes etmeyen taraf modunda oluyorum. Sebebi ise çok basit, kimse kimseyi salak yerine koyamaz.

Windows 7’de çalışmayan oyunları çalıştırmak

Windows 7, iyi bir sürüm olmasına karşın, bir çok uyumsuzluğu da beraberinde getirdi. Özellikle en yeni çıkan oyunlar hariç bir çok oyun Windows 7 uyumsuz olarak çıktı. Şu sıra boş vakitlerim de fazlasıyla vakit harcadığım Hitman: Blood Money oyunu da bu uyumsuzluk nedeniyle belirli bir bölümden sonra çalışmıyordu. Uzun araştırmalar sonucu yabancı bir forumda arkadaş çözüme ulaşmış. Hiç vakit kaybetmeden tüm oyunların çalışması adına bu basit yöntemi anlatıyorum;

1- Önce Bilgisayarım üzerinde sağ tuş yapıp, Özelliklere geliyoruz,

2-Sonra sol taraftan Gelişmiş Sistem Ayarları‘na tıklıyoruz,

3-Çıkan ekranda en üst kısımdaki Ayarlar yani performans ayarlarına tıklıyoruz,

4-Karşımıza gelen ekranda da Veri Yürütme Engellemesi segmesine geliyoruz,

5-Buradan “Seçtiklerimin dışında kalan tüm Windows programları ve hizmetleri için DEP’yi aç” seçeneğini işaretliyoruz,

6-Alt kısımda yer Ekle‘ye basıp, çalıştırmak istediğimiz oyunun klasörüne giderek, oyunu çalıştıran Exe uzantısını seçip aç yapıyoruz,

7-Bilgisayarı yeniden başlatmamız gerektiğini söyleyecektir, yeniden başlattıktan sonra artık Windows 7 de tüm oyunları çalıştırabilecesiniz.

İyi eğlenceler.

Trakya Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği

Trakya Üniversitesi, İstanbul‘a iki buçuk saat mesafede kurulmuş olan bir bölge Üniversitesidir. Zaman içersinde; Çanakkale 18 Mart Üniversitesi, Kırıkkale Üniversitesi, Tekirdağ Üniversitesi, Namık Kemal Üniversitesi gibi bir çok Üniversite kazandırmıştır. 1982 yılında kurulmuş olan Üniversitenin, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Prof. Dr. Ahmet Karadeniz Yerleşkesi içersinden yer almaktadır. Yeni kurulan bu yerleşkenin çevresi de kamsullaştırılarak büyütülmesi hedeflenmektedir.

Trakya Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği 1991-1992 döneminde faaliyet geçmiş, Türkiye‘de kurulan 4. Bilgisayar Mühendisliğidir. Öğrencilerin sürekli olarak kullanımına açık olan İnternet Laboratuarı, yazılım derslerinin gerçekleştirildiği Bilgisayar Laboratuarları ve yeni kurulacak olan İşlemci Tasarım Laboratuarı ile eksiksiz bir alt yapıya sahiptir. İşlemci tasarımına dönük kurulacak olan İşlemci Tasarım Laboratuarı, Türkiye‘de ilklerdendir. Yine 600 bin TL maliyeti ile Üniversite kurulundan kabul almış, Sanal Gerçeklik Laboratuarı’nın da yıl içinde kurulması beklenmektedir. Türkiye‘de sadece Trakya Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği‘nde yer alacak olan bu Laboratuar sayesinde, ilgili alanda yenilikçi çalışmalar gerçekleştirilecektir.

Öğretim kadrosu olarak; genç, dinamik ve her biri belirli alanda uzmanlaşma yolunda büyük çaba sarf eden hocalardan oluşmaktadır. Bölüm başkanlığını, Türkiye‘de Yapay Zeka, Dil Bilimi vb. bir çok alanda ilk akla gelen isimlerden biri olan Doç. Dr. Yılmaz Kılıçaslan yapmaktadır. Sıcak bir aile ortamının bulunduğu bölümde, hocalar ile ders saatleri dışında da rahatlıkla sohbet edebilme fırsatını yakalarsınız. Özellikle uzmanlaşmak istediğiniz alanın hocası ile ortaklaşa projeler gerçekleştirebilir, kendinizi ilgili konuda rahatlıkla geliştirme fırsatı yakalarsınız. Örgün ve ikinci öğretim olmak üzere eğitim veren bölümde, zorunlu yabancı dil hazırlık sınıfı bulunmamaktadır. Bununla ilgili çalışmalar sürmekte olup, en kısa sürede hazırlık

Bim’de eski sevgiliyi görmek

Normal şartlarda çok birebir alıntı yapmam. Malum Google ile aramızı bozmamak lazım. Ancak yıllar önce okuduğumda beni güldüren, aradan geçen uzun zaman sonra tekrar karşılaştığım yazıyı bu sefer blog’a ekleyerek ölümsüzleştirmek istiyorum. Bim’de eski sevgilisini gören Ekşi Sözlük yazarı bakın duygularını nasıl dile getiriyor.

BİM ‘de Eski Sevgiliyi Görmek..

son patitoyu da attım ağzıma ve bim’e doğru yola çıktım. zaten iki adım ötesi bim. annemin terliklerini giyip çıkayım lan dedim, kim iki saat şimdi bağcık bağlayacak. ama olgun bir erkek insanda eğreti duran şeylerin başında anne terliği geliyormuş canlar ben bunu anladım.

bim her zamanki gibi sakindi. klima çalışıyor ama soğutmuyordu. nasıl bir klima lan bu diyerek incelemeye başladım. ama görevli beni balici sandı, çünkü ayaklarımda da acayip terlikler altımda çamaşır suyu sıçrayıp da rengi atmış bir pijamayla pek de güzel bir gaspçı havası veriyordum.

“abi bu klima üflemiyor galiba” dedim. ama cevap vermedi, işine döndü. bende doğruca patitoların olduğu yere gittim. aman allahım bu ne güzellik. bissürü patito yan yana. gel de alma. hemen iki paket aldım. zaten sudan ucuz. bir de le porta almak lazımdı. gittim onu da aldım.

tam arkamı dönüp gidecekken tanıdık bir ses duydum. pek bir tanıdık. sanki bir zamanlar kulağıma “aşkım” diye yankılanan bir ses şimdi “süt de alalım. dost süt olsun” diyordu. bir zamanlar kulağıma “seni seviyorum”
diye yankılanan bir ses şimdi “yok muratbey kaşar alalım o daha ucuz” diyordu. yavaşça arkamı döndüm. patitolar ve le porta elimden yere düştü. evet, eski sevgilimdi bu.

Arama
RSS
Beni yukari isinla