Bugün tesadüfen aklıma geldi. Bu 2004-2007 yılları arasında ne kadar çok reklam ağları ile uğraşıyordum. Hatta o dönemlerin en büyük webmaster forumu iyinet‘te admindim. Düşünün ki şimdinin meşhur R10‘u o zaman bizim forumdan kovulanlar arasından çıkmıştı. İlk zamanlar iyinet‘te gerçekten çok sağlam bir ekip vardı. Kendi adıma o dönemler iyi paralar kazandım. O zamanlar bir de böyle yurtdışından, yurtiçine para transferi kolay değildi. Çekler yüzünden bankalarla uğraşıp dururduk…
O zamanlar hepiniz hatırlar, Mp3 siteleri vardı. Benim de yanda gördünüz Raptiye.net adlı sitem vardı. Mp3 siteleri vardı dedim, şuan bildiğiniz gibi Müyap nedeniyle pekte bu tarz Mp3 siteleri kalmadı. O dönem ise ben furyanın başında katılanlardandım. Hiç unutmam site için biraz Mp3 toplayıp, açtıktan 3 gün sonra sitenin tekil hiti 1000‘e vurmuştu. Bir ayın sonunda artık +8000 tekil hite oynuyordum. O zamanlar bu açılan pop-up penceler ve altına ustaca yerleştirdiğimiz “Mp3 indirin” ibaresine tıklayacağım diye bir çok insan reklamlara tıklardı. Düşünün ki o zamanlar Google Adsense‘in kurallarında buna engel yoktu. Reklam ile link arasına bir mesafe konulması zorunlu değildi. Benim o dönemler günlük Adsense gelirim 20 $ -30 $ arasında değişti. Ancak çok yüksek para kaldırmışsın diye düşünmeyin, bu Mp3 sitesini 1-2 ay kullandım. Ardından hem kazandığım aşırı para hem de kendi içimde oluşan manevi baskı daha fazla siteyi açık tutmamam gerekliliğini doğurdu. Direk olarak Mp3 işini sonlandırdım. Halen de bunu yaptığım için pişmanlık duymam.
Bir insanın başarılı olması ya da kazandığından zevk alabilmesi için öncelikle manevi huzura kavuşması gerekir. O dönemler başka tutan projelerime de reklam teklifleri gelmişti. Bunları da yine reddettim.
O zamanları düşünüyorum da resmen, o forumda aktif rol alan, 100-200 kişi Türkiye’de ki internettin hangi kulvara yöneleceğini belirliyordu. Bir dönem oluyordu, bu link listler moda oluyordu. Hepimiz birer link list sitesi oluşturup, yolumuza devam ediyorduk. O dönemin etkisi geçince, forum siteleri açılamaya başlanmıştı. Sanırım o zaman açılan tüm site tipleri bende de mevcuttu. Çünkü kaybedecek tek şey 10$ domain ücretiydi. Şuan olduğu gibi o zaman da reseller‘ım vardı. Host problemi olmayınca, ne kadar açarsan o kadar kar oluyordu.
Site başarısız olursa, Domain Parklar imdadımıza yetişiyordu. O zaman tık başı yüksek ücret veren alman sitesi Sedo.de‘nin bende maddi katkısı büyüktür. O zamanlar Türkiye‘den kaç kişi Sedo kullanıyordu derseniz, belki 20 belki 30 kişi… Peki sonra ne oldu? Herkes yönelince, önce Sedo fiyatları düşürdü. En son da Türkiye‘den gelen hitleri geçersiz saymaya başlamıştı. Galiba her yerde olduğu gibi orada da aç gözlülüğümüzü belli ettik…
Bunların durduk yere nereden aklıma geldiğini bilmiyorum. Ama o zamanlar hiç unutamıyorum. Sanki bir televizyon kanalınız varmışta, onun reyting raporlarını beklermişcesine, saatlik hit kontrolü yapmak, sürekli Adsense gelirlerini kontrol etmek vs vs.
En kısa süre de bu internet projelerime devam etmek istiyorum. Çünkü bana yaşattığı heyecan, zevk bambaşkaydı…
Yorumlar
Ne oldu da R10.net İyinet’i geçebildi ? O dönemleri bilmiyorum küçük olduğumdan heralde.
Bir de bu kadar weble uğraştıktan sonra sitenin daha düzenli olmasını umardım, bilmiyorum farkında mısın ama sitene oradan buradan çok şey eklemişsin ve bence düzensiz bir görüntü oluşuyor. Sana yeni bit tema lazım 🙂
R10’nun büyüme sebebi, İyinetten çok iyi isimlerin banlanmasıydı. O zamanlar siyaset başlığı altında yoğun tartışmalar yaşanırdı. Hal böyle olunca bir çok iyi isim R10’da buluşmaya başladı. Bir gün bir baktık, iyinet’ten daha büyük bir forum oluştu.
Blog’a gelince, sitede reklamların yer alması zaten biraz göz yoruyor. Ne diyeyim Cem, bana özel bir tema hazırladın da kullanmadım mı? 🙂