Hayal kırıklıkları üzerine…

Hayatımızda sık sık iniş çıkışlar yaşarız.Bu iniş çıkışlarda bazen çok mutlu olup,delicesine yaşamak isterken,bazen de hayata küsüp ölmeyi düşünürüz.Hayal kırıklıkları hayatımızın hiç bir evresinde yakamızı bırakmaz.Peki nasıl meydana gelir?Neden bizi bu kadar çok üzer ki?Önceden kestirip hayal kırıklığı yaşamadan hayatımızı sürdürebilir miyiz?Her insan yaşamak zorunda mıdır?

Aslında aklımıza daha bir çok soru gelir.O soruları sorarken bile hepsinin cevabını biliyoruzdur.Biz bir olayı yaşayacaktırız ve malesef kötü olan o olay gerçekleşecektir.Ne yapmaya çalışırsanız çalışın,bunu değiştiremezsiniz.O hayal kırıklığı daima sizi orada bekliyor olacaktır.Bu hayal kırıklığı bazen düşük alınan bir not,bazen karşılık alınmayan bir sevgi,bazen de kaybedilen bir paradır.Nerede olursanız olun,gelir sizi bulur ve gününüzü bazen haftanızı zehreder.Sonra siz kendi içinizde panzehir oluşturursunuz,etkisi yavaş yavaş azalır.Ancak hiç bir zaman yok olmaz.Siz onu akıl defterinize geçersiniz,ne zaman benzeri bir olay ile karşılaşsanız o an aklınıza gelir.

Yorgunum şimdi, hırpalanmış İstanbul gibi…

9 günlük kurban bayramı tatili ne çabuk geçti değil mi?Yada sadece bana mı öyle geldi?Oysa Edirne’den gelirken bu tatilin çok uzun olduğunu ve İstanbul’a doyacağımı düşünüyordum.İstanbul ile daha tam tanışamadan ayrılmak zorunda kaldım.Sağolsun grip,soğuk algınlığı tatil boyu bana eşlik etti.Onlar olmasa ne yapardım bilmiyorum.

Şimdi Edirne’ye gidip tekrar ders ortamına girmek gerçekten çok zor geliyor.Sanırım gittiğim her yere çabuk adapte olduğum için sorun yaşıyorum.İstanbul’a o kadar alıştım ki sanki hiç Edirne’ye gitmemiş gibi hissediyorum.

Neyse gidip oraya tekrar alışmaya başlamalıyım.Aslında Edirne çok kötü bir yer değil.En azından benim orada ki hayatım çok kötü değil.Fakat yine de İstanbul gibi de değil.Hep bir şeyler eksik gibi…Gidip evde temizlik yapmamız gerektiğini zaten hiç söylemiyorum.Alt katta oturan,en ufak gürültüde sizi polise vericem diyerek bizi ziyaret eden ihtiyar amcayı da özledim tabi,biz yokken canı sıkılmıştır.Şikayet edecek kimse yok,uğraşacak kimse yok.Oda haklı bir yerde…

Edirne’de görüşmek üzere…

Arama
RSS
Beni yukari isinla