Kirpi filmi değerlendirme

Başrollerini Mazhar Alanson ve Güvenç Kıraç’ın paylaştığı, Kirpi filmini Cevahir Alışveriş Merkezinde izleme fırsatı buldum.Filmde birbirini hiç tanımayan iki kişinin bir birine olan düşmanlıkları anlatılıyor.Bu düşmanlığı başlama sebebi ise telefon faturası yatırırken Tahir Yaman(Güven Kıraç)’nın Kirpi Reşat(Mazhar Alanson)’ın sırasını kapması…Tahir Yaman casting ajansı sahibi olan,bayanlara oldukça düşkün olan ve hatta karısı,sevgili ve metresi olan bir insandır.Genellikle insanlara paralarını vermeyen,aslında yaptığı bir işte olmayan uyanık bir zengini oynuyor.Kirpi Reşat ise parası olmayan,işsiz ancak kendisine yapılan haksızlığı asla sineye çekmeyen ve mutlaka öcünü alan bir karakteri canlandırıyor.

Film televizyon filmi havasında devam ediyor.Yani bu filmi televizyonda izleseydim,sinema filmi olduğu aklımın ucundan geçmezdi.Kirpi adlı kitaptan uyarlanan filmde,senaryo genelde yavan kalıyor.Çok büyük süprizlerin olmadığı,sadece izlenebilecek bir film havasında…

Bir acizin hikayesi…

Çevrenizde farklı karakterli insanlara daima denk gelmişsinizdir.Ne yapmaya çalıştığını,amacının ne olduğunu bir türlü anlayamazsınız.Bu kişiler bazen beceriksiz olabilirler,bu sefer karakterin bir diğer özelliği olan kıskançlık ayyuka çıkar.Bu kıskançlık ve bencillik öyle büyür ki o kişi artık kendi kararlarını veremeyen bir esir haline dönüştürür.O esir, nefsinin doğrultusunda kararlarını vermeye başlar.

Kendi başlarına bırakıldığında zararsız olan bu varlık,bir şekilde sizinle iletişim halinde ise mutlaka size bir zararı dokunacaktır.Çünkü en büyük özelliklerinden biri bencil olmasıdır.Hasbel kader o kişi sizin üzerinizde bir mevkide ise bu sefer işler adeta bir çıkmaz halini alır.Sizi fark ettiği zamandan itibaren kirli hesaplarına başlar.Öncelikle size yapamayacağınız kadar zor işler yükler.Daha sonra bu yapamadığınız işleri görünce sizi küçümsemeye kalkar.Kaldı ki bu işleri kendisi de becerememektedir.Ama bunun bir önemi yoktur.Bir şekilde şuan sizin üstünüzdedir ve bu ona sizi yok etmek adına her şeyi yapma kudreti vermektedir.Kendini akıllı,güçlü göstermeye çalışır.Hatta bu yalanı o kadar iyi oynar ki bir süre sonra kendi bile inanır.Oysa gerçekte çaresizdir,bilgisizdir,cahildir…

Lost 5.sezon izle-sek mi?

Tüm dünyada ilgiyle izlenen lost,beşinci sezonu ile tekrar geri döndü.Verdiği uzun aralıktan sonra,bir çok ayrıntıyı unuttuğumuz dizi,yine bilinmeyen sırlarla geri dönüyor.Önceden karşımıza gelen garip dumanlar,hala ne olduğu belli olmayan canavarlar,garip evler derken artık zaman kavramıda anlamını yitirdi.Lost’un en büyük özelliği sırların nasıl çözüleceğiydi.Mesala o John Lock’un ve Ben’nin bulduğu evde ki kişi kimdi?O evin özelliği neydi?Onları geçtik ilk sezonlarda bir canavar gelip sürekli saldırıyordu.Ne olduysa o da kış uykusuna yattı.Yani Lost herkesi meraklandırıp meraklandırıp,unutturma yöntemine başladı sanırım.Sezonlar arası verdiği aralar sayesinde herkesin aklındaki soru işaretleride bir nebze olsun azalıyordu.

Dün izlediğim son iki bölüm yine yeni gizemlerle doluydu.Ancak bunun bir sonu olmadığını düşündüm.Yani bir sürü garip şey ortaya atabilirsiniz.Bunları mantıklı şekilde açıklamadıktan sonra bir önemi yok…Bunun nedenini dizinin izlenmesine bağlıyorum.Çünkü bu dizi normalde daha az sezon olarak düşünülmüştü.İzlenme rekorları ve Lost müdaimleri oluşunca mecburen diziyi uzatmak ve senaryoyu değiştirmek zorunda kaldılar.Buda dizinin var olan kalitesini düşürmeye yetti.Diziyi izlemeye bir süre daha herkes devam edecektir.Ancak tüm sorular yanıtsız kalınca mutlaka durumu fark edip,diziyi izlemeyi bırakanlar olacaktır.Buda yapımcının işine gelmeyecek ve diziyi bitirme kararı alacaklardır.Böylelikle en azından sorulara yanıt bulamasakta,dizini sonunu görmüş olucağız.Yoksa bu gizemlerin ardı arkasının kesileceği yok…

The evil eye – Şeytan Göz

Bugünlerde her izlediğimde beni güldüren bir video var.Bu video sizlerle paylaşmak istedim.Gerçi bir çoğunuz izlemiş olabilir.Çünkü video youtube’de yaklaşık 30 milyondan fazla izlenmiş.Günde 3-4 kere izleyip,her izlediğimde beni güldüren bu sevimli ufaklık,ailesine sinirli bakış takliti yapıyor.Daha konuşmayı bile bilmeyen ufaklığın,böylesine ustaca rol yapması gerçekten hayret verici bir olay…

Arama
RSS
Beni yukari isinla