Facebook’da yeni trend ( Facebook’un yeni kullanım koşullarına cevaben)

Facebook‘ta yeni bir çılgınlık başladı. Aşağıdaki mesajı herkes paylaşıp duruyor. Ya arkadaş, bizim milletimiz ne kadar gaza gelen bir toplum, sen şimdi bu aşağıdakini paylaşınca ne oldu? Facebook gelip senden izin mi alacak sanıyorsun? Yoksa dava açınca kazanacağını mı düşünüyorsun? Üye olurken, Facebook şartlarını okudun mu? Orada tüm paylaşımlarının Facebook tarafından kullanılmasını (yasa dışı hariç) peşinen kabul ettiğini de unuttun. Hepsini geçtim, Facebook tarafından eğer ki, tüm paylaşımların herkese açık olması kararı çıkarsa bile, buna karşı yapabileceğiniz tek hamle, Facebook kullanmamak olur. Yok yazı paylaşmak, Facebook‘u Facebook içersinden bir metin paylaşarak tehdit etmek gibi, bizi herkese güldürecek davranışlardan kaçının. Bu yazının daha önceden paylaşılan; yok bu maili paylaş zengin ol, yok 9 kişiyle paylaşmazsan ölürsün yazılarından hiçbir farkı yoktur! İşte aşağıda o komik beyanat.

Facebook’un yeni kullanım koşullarına cevaben, tarafıma ait her tür kişisel bilgi, görsel, karikatür, resim, fotoğraf ve videonun telif hakkının (Berner Konvansiyonu uyarınca) bana ait olduğunu beyan ederim. Bunların ticari kullanımı için daima benim onayım gerekli olacaktır!

Fizy’nin yurt dışında çalışmaması

“we’re sorry. fizy is currently only available in turkey.” uyarısı sonucu öğrendiğim durumdur. Sanırım yaptıkları lisans anlaşmaları sadece Türkiye‘yi kapsayacak şekilde yapılmış. Gerçi, Fizy‘nin yurt dışında da neler yapabileceğini görmek adına aslında, bu anlaşma daha geniş bir kapsama alanıyla yapılabilirdi. Garip bir durum, ilk defa denk geldim. Tam tersine sizler de bir çok kez tanık olmuşsunuzdur. Yani Türkiye hariç ülkelere hizmet verilmesine ama ilk defa Türkiye‘de bulunan bir site harici ülkelere hizmet vermiyor.

Twitter’ı aktif kullanmaya başlamak

Malum evde yaklaşık 1,5 aydır, vize sonuçlarını beklerken çok farklı şeylere merak salıyorum. Bunlardan bir tanesi de twitter oldu. Daha önceden çok çok nadir girdiğim, takip etmediğim bir sosyal mecra ortamıyken şimdiler de uzun vakit geçirmeye başladım. Öncellikle geçmişte beni takip etmeye başlayan, aktif olarak twitter kullanan herkesi ben de takip listeme aldım. Tabi bu arkadaşların yanında, beğendiğim bir çok ünlüyü de takip etmeye başladım. Gerçi çok ünlü olanlar, bu twitter olayına çok adapte olmuş insanlar olmuyorlar. Mesela Cem Yılmaz, çok nadir tweet atan ünlülerden biri ancak ülkemizde en fazla takip edilenlerin başında geliyor. O zaman şu soruyu sormak gerekiyor? Neyi takip ediyorsunuz?

Sanırım ülkemizde her şeyde olduğu gibi, burada da biraz özentiyiz. Dur! Zeki Demirkubuz‘u takip edeyim aman dur filanca çok entel onu takip edeyim. Onun paylaştıkları senin ilgini çekmiyorsa, neden kendini kandırıyorsun ki? Bu aynı, cepte beş kuruşu olmayıp, Iphone 5 kullanan insan modelidir. Kısaca artık bir sirkelenip, kendimiz olmalıyız. Başkasının ne söylediğinden çok bizim ne hissettiğimiz önemlidir.

Twitter‘dan beni takip etmek isteyenler için, sitede kuş sürekli uçuyor. Ayrıca twitter.com/ilhanbahar‘dan da ulaşabilirsiniz.

Milliyet gazetesi editörleri uyuyor mu?

milliyet

Yukarıdaki fotoğraf 09.06.2012 Milliyet gazetesinin internet sayfasına ait, “Türkiye’nin açılış sayfası” sloganı ile reklamını yaptıkları, istatistiklere göre en fazla okunan haber sitesini malesef, editörler okumuyorlar. Artık imla yanlışlarını düzeltmekten geçtim, ana kısımda yazdıklarını dahi okumaktan vazgeçmiş bir çalışan kadrosu var. Yukarıda da gördüğünüz gibi, “Şarkıcı Kenen Doğulu ile yakın arkadaşı Kenan Doğulu buradaki Kenen‘nin Yalın olması gerekiyor. Daha öncede yine eleştirdiğim Milliyet gazetesi bu tavrını sürdürürse insanlar farklı arayışlara geçeceklerdir. Bu geçişlerden sonra yapılan düzenlemenin bir yararı olmayacaktır.

Arama
RSS
Beni yukari isinla