Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamak…

Yanı başında duran saat yine amansızca çalmaya başlamıştı, saat 07:30’u gösteriyordu. Kalkıp hazırlanması için yaklaşık 30 dakikası vardı, alarmı biraz erteleyip 7:40’da kalkmaya karar verdi. Nasıl geçtiğini anlamadığı 10 dakikadan sonra birden yataktan fırlayıp, hızlı şekilde giyinip dışarı çıktı.

Hava hafif kapalı gibiydi, neden montunu almadığını düşünüyordu. Sonra bu ay çok fazla harcama yaptığını düşündü, o ayakkabıyı almasına gerek yoktu, yine de hoşuna gittiği için almıştı. Tüm bu pişmanlıklarının yanı sıra saatte hızla ilerliyordu, yine 10 dakika işe geç kalacaktı. Aslında yaptığı işi de çok sevmiyordu, hiçbir zaman bir muhasebeci olmayı hayal etmemişti. Yanlış planlanan bir öğrenim sonucu, mecbur olarak okumuş ve orta ölçekli bir firmada, orta düzeyde bir maaş almaktaydı. İşinden çok onu, ay sonu aldığı maaş ilgilendiriyordu. Çünkü o maaş sayesinde, geleceğe dair farklı planlar kurabiliyordu.

Önünde kaldırımda yürüyen çiftin yolun sahibiymişcesine yürümesine çok sinirlenerek, iyice yanaştıkta sonra “pardon” diyerek hızlıca yanlarından geçti. İnsanların bu kadar gamsız olmasına hayret edip, kendisi de sevgilisi ile gezerken yan yana yürümeyi tercih ediyordu. Ve her zaman olduğu gibi kırmızı ışıkta yine ona denk gelmişti, geçmek bilmeyen 60 saniye’yi ışıkla beraber saydı.

Yürürken, her sabah olduğu gibi  yine araba almayı düşündü. Sonra MBA yapmak gibi bir düşüncesi vardı. Böylece daha kurumsal firmalarda çalışarak, daha iyi şartlarda yaşayacağına inanıyordu. Aslında onu yaşamaya bağlayan tek şey bu hayallerdi. Sadece 5-6 yıl dişini sıkıp sabretmesi gerekiyordu, sonra herşey düzelecekti.

Şirketin kapısına vardığında saat 08:40 geçiyordu. İçinden o son 10 dakikayı uyumaması gerektiğini geçiriyordu. Asansörü beklemeye başladı, biran merdivenlerden çıkmayı düşündü ama sonra sabah sabah bunu yapmaya üşendi. Biraz daha bekledikten sonra nihayet asansör geldi. Hemen 3. kata basarak, aynaya dönüp saçını başını düzeltti. Dün geç yattığı için bugün kendini çok yorgun hissediyordu. Akşam eve gidip erken uyumayı hayal etti. Haftsonu derbi maçı vardı ve ay sonu da resmi tatil olduğu için rahattı. Yakın ve uzak geleceğe dair beklentileri onu o an mutlu etmeye yetti. 

Asansörden garip bir ses geldi. Biran kapıya baktı, kalbi ritmi bir hayli arttı. Bu durum normaldi, asansörler zaman zaman böyle sesler çıkarırdı. Asansör ağır ağır çıkmaya devam ederken, bir gürültü duyuldu ve ışık söndü. Karanlıkta ne yapacağını şaşırarak hemen telefonunu aradı. Asansörde olduğu için telefonu çekmiyordu. Basit bir elektrik kesilmesi diye düşündü. Kapalı bir alanda karanlıkta kalma fikri onu ürkütüyordu.

Şiddetli bir ses ile birlikte asansör aşağı doğru kaymaya başladı. O an kalbi o kadar hızlı çarpmaya başlamıştı ki, kulakları ile onun sesini net şekilde duyduğunu hissediyordu. Sonra öleceğini düşündü, o kadar yakındı ki… Asansör hızla aşağıya iniyor, kimsenin ona yardım edemeyeceğini bilmesi korkusunu daha da artırıyordu.

Son bir ses daha duydu. Hayatında duyduğu son sesdi. Henüz 30 yaşındaydı ve ölüm hiç aklında yoktu. Ama gençler ölmezdi ki(!)

Bu yazıdaki olayların hiçbiri gerçek değil ama bu hayattaki bu hikayelerin hepsi gerçek. Hepimiz günlük hayatın koşuşturması içinde ölümü hep ikinci plana itiyoruz. Hep aklımızdan, biraz yaşlanalım da düşünürüz diyoruz. Oysa insanlar kaç yaşında yaşlanır biliyor muyuz? 55 yaşındaki insan için 65 yaş henüz gençtir. Biz yaşlandıkça, yaşlıların yaşı da bizimle birlikte büyür. Hiçbir zaman yaşlandığımız kabul etmeyiz. Belki yaşımız büyüktür ama turp gibiyizdir.

İşte tüm bu koşuşturmaca da biran nefes alıp, yaşadığımız bu hayat için de mutlu olmayı denemeliyiz. Tamam işler yolunda gitmiyor olabilir, kız-erkek arkadaşınız sizi üzüyor olabilir, çok para kaybetmiş de olabilirsiniz. Ama yaşadığınızın farkına varmalısınız, hep gelecek odaklı yaşayarak bugünü kaçırmamalısınız.

Siz siz olun, hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamayın, heran ölecekmiş gibi zamanınızı dolu dolu değerlendirerek yaşayın. Değerini bilirseniz, yaşamak güzeldir.

Benzer Yazılar

Henüz yorum yapılmamış

Yorum Yazın

Su elementleri kullanabilirsiniz : <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

Arama
RSS
Beni yukari isinla